"Bütün iş, sevmesini ne kadar biliyorum, ne kadar bilmiyorum."

_

5 Aralık 2007 Çarşamba

...Dadısının ve cariyelerin elinde özenle hazırlandıktan sonra, Şirin Sultan koşarak çıktı odadan. Yürüyüşünde dahi ıtır rayihası gibi uçucuydu. Koşarak geçti sarayı, koşarak vardı ablasının yanına.

Ablası, Mehmene Banu.
Ablası, Arzen Hükümdarı.
Ablası, Şirin’ in ablası.

Kırmızılar üstünde, kırmızı kadife, kırmızı ipek, kırmızı tüller... Gece siyahı saçları kehribarlarla süslenmiş, geniş alnında yakut alınlık... Kehribarlar ne mutlu, alınlık ne bahtiyar! Kehribarların en şanslısıyız. dediler, gülüşerek. Mehmene Banu’ nun saçları süslüyor bizi.

Bilirlerdi ki, en nadide kehribarlar bile Mehmene Banu’ nun gözlerine denk olamazdı.
Yakut alınlık da onlardan geri kalmadı. Mücevherlerin en kutlusuyum. Mehmene Banu ’ nun şavkıyla ışıyorum, şavkım vuruyor Mehmene Banu’ nun yüzüne.

Bilirdi ki, hiçbir yakut Mehmene Banu’ nun dudaklarına; hiçbir mücevherin şavkı, Mehmene Banu’ nun alnına ve yanaklarına denk olamazdı.

Mehmene Banu, Arzen’ in en karanlık geceleri gibi dökülen saçları, servi ağacını mahcup eden endamı, kaşlarının şakaklarına uzanan hançer kavsi, birer tılsım taşı gibi kara gözleriyle, kadınlar içinde en güzeliydi.

Şirin Sultan, koşup ablasına sarıldığı vakit tılsım taşları ışıdı. Yakutu süsleyen alın, kehribarları süsleyen o güzel baş ışıdı. Mehmene Banu, kardeşine duyduğu tarifsiz sevgi ile ışıdı. Ona, kalbinin özenle korunmuş, en yumuşak iklimli, en güzel kokulu bahçesinden seslendi, “ Kardeşim! ”

...

3 yorum:

ky dedi ki...

içinde müzik olmayam adam,
ne de tatlı seslerin uyumuyla hareketlenmeyen ,ihanet, hile ve çürüme için uygundur.
Ruhunun hareketleri gece kadar kasvetlidir ve hisleri erebus kadar karanlık:
böyle bir adama güvenilmesin.Müziği seçin.
(venedikli tacir,V.Bölüm,I.sahne)

Kelimelerin bana göre bir müzisyen için olmaması gereken bir şekilde tanrısal sesin önüne geciyor.

Çünkü sanatların en yücesi(tolstoy)
müzik ,kelimelerin hiç bir zaman ve kati suretle yapamayacağı bir işi yapıyor.

şunu demek istiyorum müziğin bana seni anlatmakta yetersiz kalıyor belki benden kaynaklı müziğin fazlaca AKADEMİ kokuyor.

Belki banane, ama paylaşmak istedim eger yazılarımda ileri gitmişsem kusura bakmayınız.(DAha fazla müzik)

Burçak dedi ki...

Merhaba.

Müzik söze hizmet edebilir, müzik renge ve desene, müzik harekete hizmet yahut eşlik edebilir.

Ama merak etmeyin, bu projede söz müziğin hizmetindedir.

Ne var ki, blog kavramının doğası gereği, burada işin söz kısmını paylaşabiliyorum yalnızca.

Daha fazlasını arzu ettiğiniz müzik, şu sıra sahne arkasında, sınırlı sayıda kişinin bilgisi dahilinde.

Teşekkürler, ilginiz için.

ky dedi ki...

söz müziğin anlatım gücünü yanına cağırır, çünkü kelimeler yetersiz kalır insanoğlunu ve doğayı anlatmakta.

onlar müziğin gücüne muhtaçtırlar.

sanatlar her zaman müziğe gıpta ile bakarlar o eşsiz seslenme gücünü hiçbir zaman kendilerinde bulamazlar.

kelimelerin ve kavramların yarattığı bu karmaşanın içinden bir çıkıştır müzik ve kendi içimizdeki saflığın yansımasıdır.

kelimerin bittiği yerdedir ve kelimeler her zaman kifayetsiz kalacaktır orhan veli kanıkın dediği gibi:
bir yer var biliyorum
her şeyi söylemek mümkün,
epeyce yaklaşmışım,duyuyorum anlatamıyorum.

müzik hiç birine hizmet yada eşlik etmez.onlar müziğin kendilerinin yetersiz kaldığı yerde kendilerine yardım etmesini ister.
(sakın bu sözlerim diğerlerini horgörüyormuşum gibi bir izlenim yaratmasın)
sanatlar kendi başlarına ayakta duramadığı vakit sanat olma onurunu gösterememişlerdir demektir.

seni anlatan müziği bir gün bende dinleme olanağına erişirim belki.(her yaptığın müzik seni anlatmaz ama)
hoşça kal!