"Bütün iş, sevmesini ne kadar biliyorum, ne kadar bilmiyorum."

_

21 Ağustos 2007 Salı

Mesele

Mesele müzik yazmak değil. Ezgi üretmek değil. Ezgi dediğiniz, yan yana dizilmiş sesler ve ritmik kalıplardır neticede. En temel bir melodi ile karmaşık birşey arasında, özde fark yoktur.


Mesele, üretilen ses ve tartım bütününün nerde kullanıldığı ve nasıl sunulduğu. Onu kullanmayı, aslında " akıl etmiş " olmak. Önemli olan, Bestenigar Makamı' nda bir müzik yazmaktan çok, " Ben Mehmene' nin şehvetini ve Ferhad' a duyduğu arzuyu, Bestenigar Makamı' yla anlatacağım. " demek.

Yoksa, üretilen ezgi üzerinde, bu iyi mi, kötü mü diye düşünmek, bir süre sonra insanı yoruyor. Bir yere de çıkmaz o yol zaten.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Burçakcım öncelikle bu güzel blog için tebriklerimi gönderiyorum caniçim.Ve "mesele" başlığı altında yazıklarına sonuna kadar katılıyorum.Ben de özellikle müzikte ifadeden çok,ifade tarzının ve neyi ifade etmek istediğinin önemine inanıyorum.Yoksa mesela "seni seviyorum" sözü ortaya söylediğinde güzel bir sevgi cümlesi olarak kalır ve çok bir şey ifade etmez,ama o cümle birine söyleniyorsa ve en önemlisi de söylenmesi biliniyorsa,bu küçük cümle bir aşk romanına bedeldir yani.Bu ifade tarzı ve adresi öyle bişi işte.Ayyy delilik işte.Bu deliliği en iyi yapanlardan biri olan burçak arkadaşıma sevgilerimi daha sonra bir gazelle ifade edeceğim.:P (Orkun Zafer ÖZGELEN)